Teknoloji hayatımızı kolaylaştırıyor mu? hızlandırıyor mu?
Otuz - otuz beş yıl önce, yurt dışından gelen birinin, elindeki büyük bir telsiz gibi cep telefonunu gördüğümü hatırlıyorum.
O zamanlar 'insanın cebinde bir telefon olsa, ne kadar güzel olur' diye konuşulurdu.
İlk çıkan telefonlar tuşluydu. Şimdi dokunmatik ekranlar ve internet olanakları ile çok hızlıyız.
Aşırı hız çok dikkat gerektiriyor.
İş hayatında dijital olanaklar, iş yükünü de arttırıyor. Gelen mailler, watsaptan yazışmalar, cep telefonlarının fotoğraf ve video çekim özellikleri, dijital bankacılık, dijital para, çocukların tek tuş ile istediğini izleyebilesi, cazip olanaklar gibi görünüyor.
Hız daha dikkatli olmamızı gerektiriyor.
Yanlış bir tıklama ile bir abonelik ücreti gelebiliyor. Birçok kötü örneği çocuklarımız izleyebiliyor. İş hayatında kaçırdığınız bir mail veya mesaj, çok farklı sonuçlara yol açabiliyor.
Bir büyüğümüz, 'yirmi yıl sonra, hangi meslek türlerinin olacağını, tahmin dahi edemeyiz' demişti. O zaman anlam vermemiştim.
Yirmi yıl önceye dönüp, bugün yapılan işlemleri ve meslekleri anlatsak, inanılması zor derler.
Gençler dijital dünya ile yetişiyor. Hayat heyecanını ve daha iyi bir hayat için hayaller olmazsa olmaz.
Umutla, daha iyi yarınlar için daha güzeli her zaman istiyoruz.
Her yeni teknoloji getirdiği olanaklar kadar, iş hayatını ve gelir elde etme olanaklarını zorlaştırabiliyor. Bu hıza yetişemeyen birçok yeni ihtiyaç sahibi pozisyonuna gelebiliyor.
Yaşama sevincini yitirmeden, rıskı verenin Allah olduğunu unutmadan, azimle çalışmalı ve vitesi yükseltmeliyiz.
Malum HIZLANAN HAYAT a ayak uydurmalıyız.
Erdoğan BAŞER
31.07.2023