Ak Parti Çanakkale Milletvekili Adayı Ayhan Gider, milletvekili adayı ilan edildiği 11 Nisan’dan itibaren yollara düştü. Çanakkale ve ilçe merkezlerinin yanı sıra; en ücra köylerdeki vatandaşlara dahi ulaşmaya çalışan Gider, seçim sürecinde Çanakkale’den Kars’a 6 defa gidecek kadar yol kat etti. 30 bine yakın vatandaşla birebir el sıkıştı sohbet etti.
AK Parti’nin Çanakkale Milletvekili Adayı Ayhan Gider, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından aday ilan edildiği andan itibaren seçim çalışmalarına başladı. Bir an dahi durmadan ilçelerde ve köylerde yaşayan vatandaşlara ulaşmaya gayret gösteren Gider, bireysel olarak 130’dan fazla köyü ziyaret etti. Bazı günler 24 saat içinde 4 farklı ilçede seçim çalışması yapan Ayhan Gider, 32 gün içinde 11 bin kilometreden fazla yolu aştı. Esnaf, pazar ve köy ziyaretlerinde vatandaşlarla birebir iletişim kurmaya gayret gösteren AK Partili Gider, bu süreçte 30 bine yakın vatandaşla birebir görüştü.
YAĞMUR ÇAMUR DİNLEMEDİ
Seçim sürecinin başlangıcının Ramazan Ayı’na denk gelmesi nedeniyle çoğu kez sabah 4’e kadar Çanakkalelilerle buluşan Ayhan Gider, kimseyi ötekileştirmeden herkese kulak verdiklerini dile getirerek; “Hangi partiden olursa olsun, her bir vatandaşımızın kaygılarını dinledik. Her bir vatandaşımızın da sorusunu yanıtladık. Kimi zaman yağmurda kaldık, kimi zaman çamurda. Şartlar ne olursa olsun. Hemşerilerimize kulak verdik. Kimseyi ötekileştirmeden, barış ve huzur içinde bu seçim süreci devam etsin istedik. Her bir konuşmamızda da, Çanakkale’ye yakışır şekilde dostluk ve kardeşlik vurgusuyla birlik çağrılarında bulunduk. Çünkü bize yakışan bu. Çünkü Çanakkale'ye yakışan bu” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN BAĞIMSIZLIK SEÇİMİ”
14 Mayıs seçimlerinin, Türkiye için kritik öneme sahip olduğunu belirten Gider; “Çanakkale’de seçim boyunca Türkiye Yüzyılı Projesi’nden bahsettik. Dertlerini, görüşlerini ve önerilerini dinledik. 14 Mayıs’ın ittifaklar seçimi olduğunu ve Türkiye’yi idare etme iddiasındaki partilerin, ittifakların, bun işin ciddiyetinde olması gerektiğini anlattık. İçerisinde PKK’nın sözcülüğünü yapan bir yapı ile Türkiye’yi yönetme iddiasında bulunan 7’li masanın milli egemenlik ve tam bağımsız Türkiye açısından tehlikeli bir yola neden olacağını ifade ettik. Çünkü ne Atatürk’ün idealleri ne Türkeş’in ne de Menderes’in idealleri, dünya görüşü, HDP’nin bulunduğu bir masayla ilişkilendirilemez. Türkiye bir bütündür diyen Atatürk’e karşı; Kürdistan’ı kuracağım diyen zihniyeti, sırtında taşıyan bir parti Atatürk’ün partisi değildir. Birkaç oy uğruna bu yapılamaz. Türkeş’in izindeyiz diyenler, meclis bir yana HDP Türkiye’yi yönetecek masada bulunsun diye çabalayamaz. Bu ikiyüzlülüğü anlattık. Ben de diğer aday arkadaşlarım da, teşkilatlarımız da bunu anlatmaya gayret gösterdi. Artık nihai hakem olan Türk Milleti, kararını 14 Mayıs günü verecek. Milletimizin vereceği her karar, bizim başımızın üzerindedir. Atatürk’ün de Amasya Genelgesi’nde ifade ettiği gibi; ‘Milletimizin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.’ Bu seçim, Türkiye’nin bağımsızlık seçimidir” dedi.
